Girişi dokuduktan sonra yuvanın duvarlarını dokumaya başlar. Bunun için baş aşağı durur ve içeriden çalışmaya devam eder. Gagasıyla bir lifi diğerinin altına sokar ve sonra hassas bir şekilde dışarıda kalan ucunu tutar ve sıkıca çeker. Böylece son derece muntazam bir dokuma oluşturur.
Dokumacı kuşu, bazen sepetçiler bazen de normal dokumacılar gibi çalışır. Dokumacı kuşunun kullandığı şeritler ise dokuma tezgahlarında olduğu gibi uzun değildir. Bu durumda şeritlerin ucunu daha önceki şerit boşluğuna geçirerek vaya öncekine düğümleyerek tespit etmek zorunda kalır. Ayaklarıyla şeridin diğer ucunun sıkıca tutarak gagasıyla yaptığı örgü şekilleri çok çeşitlidir ve duruma göre değişir.
En basit şekliyle bir dala veya bir şeride başka bir şeridi ilmik şeklinde atar. Bir şeridi başka bir ilmikten geçirir veya şeridi bir daha düğümler veya sadece spiral şeklinde sarar ve neticede yine ilmikler, örgüler arasında şeritleri geçirmeyi ve çekmeyi iyi becerir. Böylece yapılacak yuva için kalıp zemin hazırlanmışsa arış ve atkı sistemiyle asıl dokuma işine geçer, yuvayı sağlamlaştırır ve sıklaştırır. Şeritlerin birbirine dikey dizilişi yuva ağzı istikametine ise diyagonal (çapraz) oluşu gayet muntazamdır. Bu sayede yuva, sağlamlığını ve elastikiyetini kazanır.
Görüldüğü gibi dokumacı kuş yuvasını yaparken hep bir kaç aşama sonrasını hesaplayarak hareket etmektedir. Yuvası için en uygun malzemeyi toplar. Yuvayı dokumaya rastgele bir yerden başlamaz. Önce girişi oluşturur ve oradan duvarlara devam eder. Nerede kavis vereceğini, nereyi genişleteceğini çok iyi bilir. Üstelik bunları yaparken son derece ustaca, akılcı ve yetenekli tavırlar sergilerler. Davranışlarında hiç bir acemilik belirtisi görülmez. Aynı anda bir iki işi yapabilecek kadar ( bir yandan ayağı ile yaprak lifini düşmemesi için tutup diğer yandan lifin diğer ucunu gagasıyla idare eder) yeteneklidir. Hiç bir hareketi rastgele değil, oldukça şuurlu ve amaca yöneliktir.
Dokumacı kuşların başka bir türü ise yağmurun etkisini göz önünde bulundurarak tavanı akmayan çok sağlam bir yuva inşa eder. Bu kuş çevreden topladığı bitki liflerini ağzında bulunan bir salgıyla karıştırarak özel bir harç imal eder. Bu salgı bitki liflerine esneklik ve su geçirmeme özelliği kazandırır ve böylece yuva için mükemmel bir sıva malzemesi oluşur. Yuva tamamlana kadar geçen süre içerisinde bu işlemleri defalarca tekrar eden dokumacı kuşların gösterdikleri bu becerileri, tesadüfen, bilinçsizce kazandıklarını iddia etmek hiç kuşkusuz ki imkansızdır. Bu kuşlar evlerinin yapımında hiç zorlanmadan aynı anda mimar bir inşaat mühendisi ve bir şantiye ustası gibi çalışırlar.
Şimdiye kadar anlatılan örneklerde görüldüğü gibi her kuş türünün kendine özgü bir yuva inşa etme tekniği vardır. Ve bu tekniklerin her biri bilinci, aklı ve düşünme yeteneğini olmayan bir hayvandan beklenemeyecek kadar karmaşıktır, her biri bir tasarım ve plan gerektirir.
Bir düşünelim? Karşımızda akıl, bilinç, plan ve tasarım ürünü eserler üreten canlılar bulunmaktadır. Ancak bu canlıların bu gibi özelliklere sahip olmaları imkansızıdır. Öyle ise bu canlılar bu davranışları nasıl gösterirler?
Kuşların ve tüm diğer canlıların davranışlarında görülen aklın, bilginin ve yeteneğin kaynağının tek açıklaması vardır. Bunların tümü bu hayvanlara Allah tarafından ilham edilen özelliklerdir. Allah bu canlıları yaratmış onlara koruma, avlanma, beslenme, üreme yöntemlerini ayrı ayrı ilham etmiştir.
Onlara yuvalarını inşa ettiren kusursuz planlar yaptıran onları koruyan ve barındıran sonsuz merhamet ve şefkat sahibi olan Allah'tır. Evrimcilerin iddia ettikleri gibi ne tabiat ana ne de tesadüfler bu canlıları son derece karmaşık yuvalar inşa etmek için proglamlayamazlar. Tüm canlılar üstün bir yaratıcı olan Rabbimizin ilhamına uydukları için kendilerinden kesinlikle beklenmeyecek davranışlar sergilerler.
Yorum Gönder
Konu hakkında ilk yorumu siz yapın ..